30 Eylül 2014 Salı

Cildinizi Kışa Hazırlayın



Soğuk havalarda cildin nemini kaybetmesi ve pul pul dökülmesi kaçınılmazdır. Oysa uygulayacağınız özel bakım yöntemleriyle, kışın da canlı bir cilde sahip olmanız hiç de zor değil.
Tıpkı mevsimlerin değiştiği gibi, cildimizin de mevsimlere göre ihtiyaçları değişir. Soğuk hava, azalan nem ve hava kirliliği, cildimizi kış aylarında yıpratır ve hassaslaştırır. Bu nedenle özel bir bakıma ihtiyaç duyarız. Kış aylarında daha yoğun nemlendiricili kremler kullanmalı ve cildimize daha sık bakım uygulamalıyız. Peki bunun için neler yapabiliriz?

17 Eylül 2014 Çarşamba

Farmasi Yağsız fondötenle harika görünün!

Yağsız fondötenle harika görünün!
Gün boyu mat ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyorsanız Farmasi’nin yeri ürünü yağsız fondöteni The Ladybird’ü deneyebilirsiniz. Tüm cilt tipleri için uygun olan The Lady Bird, yağsız formülü ile parlamayı önler. Fazla yağın ciltte yarattığı sivilcelenme gibi sorunlara neden olmaz. İnce çizgileri ve cilt lekelerini kusursuz bir şekilde kapatarak profesyonel bir makyaja zemin hazırlar.
farmasi-fon1
Doğal bir görünüm ve uzun süreli kapatıcılık sağlayan The Lady Bird Fondöten, yağ içermeyen esnek ve nemlendirici formülü sayesinde maske etkisi yapmaz.

13 Eylül 2014 Cumartesi

4 yaş sendromu nedir?

anne cocuk kiz

“Eskiden iki yaş sendromu mu vardı?” dedik, sonra hepimiz kendisiyle tanıştık. Kimimiz sendromu fark etmedi bile, kimimizse pedagoglara koştuk. Nasıl davranmamız gerektiğini öğrendik. Annelere iki yaş sendromunu sorun, herkes farklı bir şey anlatmaya başlar. Son zamanlarda da herkesten 4 yaş sendromunu duyar olduk. Ama buna sendrom demeden önce işin uzmanından bilgi alalım istedik. Uzman Psikolog Pınar Mermer’e 4 yaş ile ilgili merak ettiklerimizi sorduk.

4 yaş sendromu var mı?

Dört yaşın bir krizle birlikte anılmaması daha iyi olur. Çünkü sendromlar yaratarak ve onlara isimler vererek "kötü olacak" beklentisi yaratıyoruz sanki. Geleceğini tahmin ettiğimiz, sıkıntı dolu günlerin kaygısını önceden hissediyor ve bunu çocuklarımıza da aktarıyoruz. "Ooo 4 yaş çok daha fena" dediğinde biri, umursamasanız bile aklınızın bir köşesinde bu kalıyor. Size dört yaş döneminin zor geçeceğini yani "Horrible 4" olacağını söylesem, bu dönemde sizi bekleyen davranışları sıralasam ve bunu sık sık başkalarından da duysanız, çocuğunuzdan olumsuz davranışlar beklemeniz kaçınılmaz olur. Çocuğunuzda bu sıkıntıların olup olmadığına dikkat edip, normal çocukluk davranışlarını bile "Yine başladı 4 yaş sendromu" şeklinde değerlendirebilirsiniz.

2 yaş mı daha zor, 4 yaş mı?

Her çocuk ve aile farklıdır. Çocukların davranışları ve yetişkinlerin bu davranışları yorumlayış biçimi karşılıklı olarak birbirini etkiler. Ortaya her ailede bambaşka tablolar çıkar. “2 yaş mı daha zor, yoksa 4 yaş mı?” sorusuna cevabım "Kime göre daha zor?" olur. Bazı ebeveynler “4 yaşa gelince çok rahat ettik” der, bazıları “2 yaşı o kadar rahat atlattık ki, korktuğumuz gibi olmadı” der. 2 ve 4 yaşında "hayır" cümleleri normal gelişimin parçası olduğundan aslında çocuğunuz normal gelişim gösterdiği için sevinmeniz gerekir.

Çocukların 4 yaş döneminde anne-babalar ne tür sıkıntılar yaşıyor?

Ebeveynler için can sıkıcı kısım, direnen çocuğun fazlaca zaman ve enerji alması, ebeveynin tahammülünün zorlaması. "Hayır”lı ve “ama”lı cümleleri çocuklar "ben" olabilmek, hayatta var olduğunu kanıtlayabilmek, kendisinin ve başkalarının sınırlarını anlayabilmek için kuruyor. Öncelikle ailelerin bunu kabul etmesi gerekiyor.

Büyüklerin de bu hayatta “hayır”ları ve bol bol açıklamaları var. Ancak bazen ebeveyn başkalarına “hayır” diyemiyor ve kendisini çocuğunun her istediğini yapmak zorunda hissediyor. Bu kişilerde çocuğunun “hayır” dönemleri çok daha zor geçiyor. Ebeveyn çocuğunun bu tavrı karşısında reddedilmiş, hiçe sayılmış, sözü dinlenmemiş gibi hissediyorsa sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Eğer çocuğun tavrı "Beni üzmek için, kızdırmak için yapıyor" şeklinde yorumlanırsa, çocuğa karşı öfke ortaya çıkabiliyor ve yine "kriz”ler yaşanabiliyor. Bazen çocuklar ebeveynlerde "Beceremiyorum ben bu işi galiba" düşüncesine neden olur ve anne-babalar yorulur. Bu çok normal. Ama bu sürekli hissettiğimiz bir duyguysa, biraz durup düşünmeli. Sadece çocukla ilgili değil, genel olarak hayatla, işle, evlilikle ilgili de böyle duygular hissedilebiliyor. O zaman krizleri olan çocuk değil, anne-babalar oluyor. Bu durumda hemen bir şeyler yapmayı düşünmek gerekiyor.

4 yaşındaki çocuklara nasıl davranmalı?

3-5 yaş arası bazı ekollere göre çocuğun cinsel kimlik gelişimi ve toplumsal kuralları içselleştirmesi için kritik dönem. Bu dönemde eksik kalan şeyler çocuğun gelecekte kurallara uymada ve ikili ilişkilerde zorluk çekebileceğine işaret edebilir. Çocuk, kendisinin ve başkalarının daha farkında olur. Nelerin kabul edilebilir, nelerin edilemez olduğunu daha iyi anlasa da bu konuda hala kafası karışıktır. Karşı cinsten olan ebeveyne yakınlık gösterip, aynı cinsiyetten olanla rekabete girmesi beklenir. Özenmeler ve kıyaslamalar da bunun bir parçası olabilir. Bu dönemde çocuğun duygusal yükü ağır olan birçok konuyu çözmesi gerekir. Bu dönemde sınırlar koymak ve nedenlerini çocuğa anlatmak önemli. Anne-babaların iyi bir problem çözücü olması ve kendilerini bu anlamda geliştirmeleri için bu dönem aslında bir fırsattır. Duygularınızı kontrol edebilir, iyi ifade edebilir ve bunu nasıl yaptığınızı çocuğunuza öğretmeye çalışırsanız, sizinle çatışan değil, içindeki çatışmalı hali size aktarmaya çalışan bir çocukla karşılaşırsınız.

4 yaş sendromunda anne-babalar ne yapmalı?

En çok yaptığımız hata, durumu "kriz" olarak değerlendirmek. Kalp krizi olur, ekonomik kriz olur... Sözcük olarak duygusal anlamı yüklü sözcükleri aradan çıkarmak gerekiyor bence. Genel olarak durumu yorumlama biçimimizi daha pozitife çevirirsek daha sakin kalabiliriz. Öfke patlamaları ve cezalar özellikle katı kurallar, kıyaslamalar çocuğu daha çok kaygılandırır ve bu dönemde takıntılar ortaya çıkabilir. Sakin kalmak ve ona hayatta rehberlik etmek için kendimizi güçlendirmek, iyi bir çocuk-yetişkin ilişkisi için anahtarımız

11 Eylül 2014 Perşembe

Popüler olan erkek bebek isimleri

bebek erkek mkl


Acun : sonsuz uzay içindeki gök varlıklarının tümü, dünya, evren 
Afşar : eli çabuk, çabuk iş gören, Oğuz Han’ın oğullarından birinin adı, Türkmenler'in bir boyunun adı 


Barkın : Gezgin, seyyah, sürekli gezip dolaşan 
Bartu : en eski Türk hanlarından birinin adı 


Candaş : can yoldaşı, arkadaş, dost, sevgili 
Cankat : “cana can kat katmak”tan buyruk, ailemize can katasın 

Ç 
Çağa : küçük çocuk, yavru, küçük kuş yavrusu 
Çağ : başı ve sonu belli olan ve bir özellik taşıyan, kimi zaman birkaç 
Çağıl : çağ ile ilgili, çakıl 
Çağın : çağda olan, çağa uyan, çağa uygun, çağın olan 
Çağrı : birini bir yere çağırma /Davet 


Değer : bir şey için kararlaştırılan, biçilen fiyat, bir şeyin ya da bir kimsenin taşıdığı yüksek nitelikler 
Demir : Bildiğimiz demir 
Doruk: zirve 


Ege : ulu, büyük, Türkiye ile Yunanistan arasındaki denizin adı 
Ekin : tahılın ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür 
Emek : bir işin yapılmasında harcanan kafa ya da beden gücü, uzun ve özenli çalışma, çaba harcama 


Furkan : iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki her şeyi gösteren. 
Feza : gökyüzü, uzay 


Genco : Genç olmaktan, genç o anlamına 
Genç : yaşı ilerlememiş olan, yaşlı olmayan, canlı, dinç 

İ 
İlke : (ilk çocuk için) kendisinden vazgeçilmeyecek ana düşünce, Uyulması gereken davranış kuralı 
İmre : dost, arkadaş, ağabey 
İlter : yurdu koruyan, yurdu savunan, yurdu kayıran, ülke sever, yurtsever 


Jerfi : Derinlik 


Kanat : kuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organları 
Kayan : (”kaymaktan” kayma işini yapan, akar gibi yer değiştiren, kayıcı, Kayarak giden akarsu, sel, çığ 
Kayra : Tanrı yardımı; Tanrı’dan ya da büyük bir kimseden gelen iyilik, kayırma, yardım, destek 


Mengi : mengü, bengi 
Mengü : sonsuza değin yaşayacak olan, ölümsüz, bengi 
Mengüç : güçlü ben / Men + güç 


Oben : erkek deve 
Ogan : barış tanrısı, gök tanrısı, Güneş, güçlü, yiğit, bkz. Oğan, Okan 
Oflaz : çok güzel, güzel olduğu için sevilen 


Poyraz : Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar 
Pamir : Orta Asya’da yükseltilerle dolu kütle, yayla 


Tan : Güneş’in doğmasından önceki zaman, şafak 
Tanay : şafak kızıllığının Ay’ı, şafak vaktinin Ay’ı 


Ulaç : bağlaya, bağlayıcı, bağlaç; (mecaz olarak) yaşama bağlayan çocuk 
Ulaş : (”varmak, ardından koşup yetişmek” anlamına gelen “ulaşmak”tan Buyruk) yetiş, eriş

Ü 
Ünay : ünlü ve ay gibi kimse, ünü olan Ay 
Ülke : bir devletin egemenliği altındaki toprak ya da toprakların tümü, yurt 


Yağız : koyu buğday rengi, esmer damlacıkları; Oğuz beylerinden biri 
Yağmur : havadaki su buharının yükseklerde soğuyarak yoğunlaşması sonucu yere düşen su 
Yalım : Alev, ateş uzantısı 
Yalın : çıplak; içine başka şey katılmamış, sade; gösterişsiz, süssüz 
Yamaç : dağın eğik yüzeyi, eğik yanı, bayır; karşı

10 Eylül 2014 Çarşamba

Kulak çubuğundaki 5 tehlike

kadin kulak cubugu dus banyo saglik tehlike zarar thinkstock mkl
Kulak kirini temizlemek için çoğumuz kulak çubuklarını kullanıyoruz. Ancak kulak çubuğunun yol açacağı olası tehlikeleri çoğumuz bilmiyoruz. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdar Baylançiçek, normalde kulak kepçesindeki kıvrımlı yerlerin temizlenmesi amacıyla üretilen kulak çubuklarının, kulak kanallarının içini temizlemek amacıyla kulağın derinliklere sokulması durumunda mantardan kulak zarında delinmeye, enfeksiyondan işitme kaybına kadar birçok hastalığa yol açabileceğini belirtiyor.

Dış kulak yolunda çizik ya da zedelenme meydana geliyor
Özellikle yaz aylarında havuz, deniz ve duş esnasında suyla temas artarken; kulağını sık sık temizleme ihtiyacı hissedenler ve kulak çubuğuyla karıştıranlar, dış kulak yolunda gözle görülmeyen bazı çiziklere, zedelenmelere yol açabiliyor. Bu zedelenmeler ve çatlaklar da kirli maddelerin dış kulak yolunda iltihaplanmasına neden olabiliyor. Bu nedenle kulak çubuğu kullanırken dikkat etmek gerekiyor.

Kulağımızı temizlemek için kullandığımız kulak çubukları mantardan işitme kaybına birçok probleme yol açıyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdar Baylançiçek kulak çubuğunun zararlarını anlattı.kadin kulak cubugu dus banyo saglik tehlike zarar thinkstock mkl
Kirler daha da dibe itiliyor 

Dış kulak yolu kahverengi bir salgı yapar, bu salgı dış kulak yolumuzu enfeksiyonlardan korur. Bu salgı normal şartlar altında dış kulak yolu tarafından dışarı atılıyor. Dışarı atılmasında problem olması durumunda ise bu salgı içeride birikebiliyor. Kulak çöpüyle o salgıyı temizlerken dikkat edilmezse daha derinlere itilerek dış kulak yolunun tıkanmasına sebep olabiliyor.

İşitme kaybına yol açabiliyor
Kulak doğal yapısı gereği kendi kendini temizleme özelliğine sahiptir. Kulak kirleri sanılanın aksine kulak için aslında faydalıdır. Kulak çubuğu ile bilinçsizce bu faydalı kirlere müdahalede bulunmak kulak tıkanıklıklarını hatta işitme kaybını beraberinde getirebiliyor.

Kulak zarında delinme meydana gelebiliyor
Kulak zarı kulağın yaklaşık 2.5-3 santim ilerisinde yer alıyor. Ani ve aşırı basınç değişikliklerinin yanı sıra, patlama, aşırı ses, travma, tokat atma ve darp gibi sebeplerle delinebilen kulak zarı, kulak çubuğu ve şişle kulağı kurcalama sonucunda da aynı sorunla karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle özellikle havuz, deniz ve duştan sonra nazikçe kulağın nemini almak yeterli olur.

Mantara neden olabiliyor
Kulak çubukları normalde kulak kepçesindeki kıvrımlı yerlerin temizlenmesi amacıyla üretiliyor. Kulak kanallarının içini temizlemek için bilinçsizce derinliklere sokulması kulağın kendi kendini doğal yoldan temizleme mekanizmasını bozuyor ve 'buşon' denilen yapılar ortaya çıkıyor, suyla temasta ise mantar gelişimine neden olabiliyor. Kulak çubukları kulağımızda temizlik olarak sadece en dış kısmın nemini almak ya da kurulamak amaçlı kullanılabilir. Ama kulak kiri nedeniyle kulakta bir tıkanma olduğunda KBB uzmanı tarafından kirin temizlenmesi en doğrusudur. 

3 Eylül 2014 Çarşamba

Omni Diyeti ile 2 haftada 5,5 kilo!

Son günlerin en çok konuşulan diyeti, hızlı ve sağlıklı kilo vermek isteyenlerin yeni rehberi Omni Diyeti kitabı Türkçe’de!

Omni diyeti kitap
Yemek yemeyi seviyor ve bunun sizin için çok önemli olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yedikleriniz sağlığınızı kötü etkileyip size kilo mu aldırıyor? Öyleyse Amerikalı beslenme ve sağlık uzmanı Tana Amen’in, New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer alan “Omni Diyeti” kitabını kendinize rehber olması için okuyun. Türkçesi Pena Yayınları tarafından yayımlanan bu kitap sağlıklı yaşamanın sırlarını verirken 2 haftada 5,5 kilo vermeyi vaad ediyor.

Peki nedir bu Omni Diyeti? Sebze ve meyve oranı %70, bitki temelli gıdalar ile protein oranı %30 olan basit bir beslenme planı. Bu oranları temel alarak hazırlanan Omni Diyeti ile hastalıklara yakalanma riskiniz azalırken, beyin ve hormon fonksiyonlarınız düzenleniyor ve kilo verebiliyorsunuz.

Beslenme ve sağlıklı yaşam konusunda dünyanın önde gelen isimlerinden Dr. Mehmet Öz’ün de “Beslenmeye pratik bir yaklaşım sunan Omni Diyeti ile sağlığınız için yararlı olan lezzetli yiyecekleri keşfedeceksiniz,” sözleriyle önerdiği bu diyeti hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.

2 haftada 5,5 kilo vermek için
Latince hepsi, her şey anlamına gelen Omni, sağlıklı olan tüm besinlere duyduğumuz ihtiyacı öne çıkarıyor. Beslenme planını da bu ihtiyaç üzerine temellendiriyor. Vitamin deposu bitkisel kaynaklar ile yüksek kaliteli proteinlerin ideal oranından oluşan Omni Diyeti, adının hakkını vererek tüm besinleri içeriyor.

Rick Warren, Dr. Daniel Amen, Dr. Mark Hyman ve Dr. Mehmet Öz gibi sağlık dünyasının önde gelen otoriteleri tarafından yürütülen, kapsamlı bir sağlık hareketi olan Daniel Planı içinde koçluk ve beslenme uzmanlığı yapan Tana Amen’in denenmiş teknikleriyle 2 haftada 5,5 kilo vermenizi vaad eden bu diyet, sağlıklı beslenme alışkanlığını da hayatınızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor. Omni Diyeti, ikişer haftalık üç aşamadan ve bunu takip eden bir bakım planından oluşuyor. Tana Amen’in geliştirdiği program yemek yeme krizlerinin üstesinden gelmenize yardımcı olacak formülleri de içeriyor.

Okuyucuyu tıp terimlerine boğmadan, detaylı ama kolay anlaşılabilir açıklamalar yapan Amen, tavsiye ettiği besinlerin sağlığa ve iyi bir yaşam sürdürmeye olan katkısını da anlatıyor. Kitap, samimi tavsiyelerle zaman zaman arkadaşlar arasında bir sohbet havasına bürünürken, Tana Amen bir beslenme koçu gibi her adımda okuyucuların yanında olarak onları cesaretlendiriyor. Neyi neden yapmaları gerektiğini açıklarken, okuyucunun aklına takılan tüm soruları yanıtlıyor.

Siz de her seferinde başka bir diyete başlayıp istediğiniz sonucu tam anlamıyla alamadığınızı düşünüyorsanız, iki hafta içinde daha sağlıklı, mutlu ve enerjik hissetmenize yardımcı olacak ve beslenme ile ilişkinizi yeniden düzenleyecek Omni Diyeti’yle bir an önce tanışın!

1 Eylül 2014 Pazartesi

Telefonlarda altın renk modası

Günlük hayatımızın vazgeçilmezi cep telefonlarında altın renk modası gittikçe popülerleşiyor.

altin kilif iphone moda aksesuar mkl
Cep telefonları hayatımızda kapladığı yer genişledikçe, telefonumuzun nasıl göründüğünü de daha çok önemsemeye başladık. Son zamanlarda cep telefonları saran trend ise altın rengi modeller. Altın renk modası ilk olarak iPhone 5S ile başlamıştı. Bu trend, Samsung, HTC ve LG gibi diğer lider markaların yeni modellerinde de devam ediyor. Altın görünümlü ürünlerle yetinmeyen markalar gerçek altın kasalı cep telefonları da üretiyor. Fakat bu modayı takip etmek için milyonlar harcayıp altın kasalı telefon almaya gerek yok. Değişik desen ve tonlarda altın renkli kılıflar, bu modaya eşlik etmenize yardımcı oluyor.

Dünyaca bilinen telefon kılıfı markaları altın tasarımlı modelleriyle akıllı telefon sahiplerinin ilgisini çekiyor. Spigen, Elago, Totu Design gibi önemli kılıf üreticileri, metal, bumper ve sert plastik materyalde altın renkli kılıflarıyla beğeni topladı. Son dönemde özellikle kadın kullanıcılar tarafından rağbet gören altın renkli kılıflar, iPhone 5S gibi altın renk seçeneği bulunmayan telefonların da bu modaya uyum sağlamasını sağlıyor.